Tarihçi Ceren Sungur, Osmanlı'da kadınların yayıncılık alanındaki mücadelesini ve üst sınıflardan kadınların dergilerle düşüncelerini nasıl ifade ettiklerini anlattı.

Tarihçi Ceren Sungur, Osmanlı döneminde kadınların yayıncılık alanındaki mücadelesini ve toplumsal sınıf farklarını ele aldı.

BirGün'den Sarya Toprak’a konuşan Sungur, 1800'lü yıllarda ilk kadın dergilerinin erkekler tarafından çıkarıldığını belirtti. Ancak üst sınıflardan bazı kadınlar, bu dergilere yazılar yazabiliyorlardı, alt sınıfların ise böyle bir şansı yoktu. 1868'de yayınlanan “Terakki” dergisinde, farklı sınıflardan kadınların yazdığı fakat anonim olarak yayınlanan yazılar yer aldı.

Sungur, daha sonra “Şükufezar” dergisinin çıkarıldığını, bunun da dönemin Milli Eğitim Bakanı'nın kızı tarafından sahiplenildiğini söyledi. 2. Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte, daha özgür bir ortamın oluştuğunu ve kadınların kendi düşüncelerini ifade etme fırsatı bulduklarını aktardı. “Hanımlara Mahsus Gazete” ve “Kadınlar Dünyası” gibi dergiler, bu dönemde kadınların fikirlerini yayabildikleri örneklerdi. 1913'te yayımlanmaya başlayan “Kadınlar Dünyası”, Türkiye'nin ilk feminist dergisi olarak kabul ediliyordu.

Ayşe Kulin, Nalan Türkeli’nin kitabını bitirince gece boyunca ağladım. Ayşe Kulin, Nalan Türkeli’nin kitabını bitirince gece boyunca ağladım.

Sungur, bu yayınları çıkaran kadınların üst sınıflardan geldiğini, ancak sınıf bilinci geliştirmiş olmamalarına rağmen, ülkedeki kadınların büyük bir kısmının bu fırsattan mahrum olduğunun farkında olduklarını belirtti. Bir yandan da, dönemin yoksul kadınlarından Yaşar Nezihe gibi isimlerin, dergilerde yazılar yazıp kendilerini geliştirdiklerini aktardı. Nezihe’nin aynı zamanda 1 Mayıs şiirinin şairi olduğunu vurgulayan Sungur, o dönemin kadınlarının bugünkü mücadelenin temellerini attığını ifade etti. Bu durumun, değişmeyen zorluklar yerine, mücadelenin köklerinin hatırlatılması gerektiğini söyledi.

Kaynak: BirGün