"Dacia-Altın ve Gümüş İmparatorluğu" adlı sergide gerçekleşen soygunda, Romanya Ulusal Tarih Müzesi'nden ödünç alınmış Romanya'nın ulusal hazinelerinden biri olan 2.500 yıllık Cotofenesti altın miğferi çalındı, ülke genelinde öfke yükseldi.
Hollanda'nın Assen şehrinde bulunan Drents Müzesi'nde geçtiğimiz Cumartesi günü gerçekleşen soygun, Romanya'da büyük bir öfkeye yol açtı. Müzenin "Dacia-Altın ve Gümüş İmparatorluğu" adlı sergisinden, Romanya'nın ulusal hazinelerinden biri olan ve ülkenin kültürel mirası açısından büyük öneme sahip 2.500 yıllık Cotofenesti altın miğferi çalındı. Soygun, sabah saatlerinde şiddetli bir patlama sonucu gerçekleşti ve müzeye giren hırsızlar, bu değerli eseri ve başka antik nesneleri çaldılar.
Drents Müzesi’nden çalınan başlıca eser olan Cotofenesti altın miğferi, Trakya-Getik kuyumculuk sanatının başyapıtlarından biri olarak kabul ediliyordu. M.Ö. 450’lerden kalma bu miğfer, Romanya’nın tarihindeki en önemli arkeolojik keşiflerden biri olarak tanınıyor ve ülke genelinde büyük bir saygı görüyor. Miğfer, özellikle Romanya'nın tarihi simgelerinden biri haline gelmişti ve resmi okul kitaplarında, posta pullarında ve altın sikkelerde yer alıyordu.
Drents Müzesi, soygunun ardından olayı hızla polise bildirdi ve müze kapalı oldu. Soygun, sadece Cotofenesti altın miğferini değil, aynı zamanda 600'den fazla diğer altın ve gümüş objeyi de içeriyordu. Bu eserler, Romanya Ulusal Tarih Müzesi'nden ödünç alınmış ve Dacia İmparatorluğu'na ait bir sergide sergileniyordu. Soygun sonrası Romanya'da büyük bir kargaşa yaşandı ve ülke genelindeki yetkililer olaya karşı hızlı bir şekilde tepki gösterdi.
Romanya Ulusal Tarih Müzesi Müdürü Ernest Oberländer-Târnoveanu, olayın ardından yaptığı açıklamada, “En kötümser hayallerimizde bile bunun olabileceğini düşünmemiştik,” dedi. Oberländer-Târnoveanu’nun bu açıklamaları, Romanya'da büyük bir tepkiyle karşılandı ve görevinden alındı. Başbakan Marcel Ciolacu ise Hollanda müzesine karşı "benzeri görülmemiş zararlar" talep etmeyi düşündüklerini belirtti. Ayrıca, Romanya, Hollanda’daki soruşturmaya destek vermek için adli polis memurlarından oluşan bir ekip gönderecek.
Soygun, Romanya'da sadece bir kültürel hırsızlık olarak değil, aynı zamanda ulusal kimlik ve tarihlerine yapılan bir saldırı olarak algılandı. Romanya'da, bu olayın hükümetin ve müze yöneticilerinin sorumluluğunda olduğu iddiaları da gündeme geldi. Sosyal medyada, aşırı sağcı AUR hareketinin liderleri, soygunu hükümetin istifası için bir gerekçe olarak kullanmayı önerdi. Bu durum, ülke çapında siyasi tartışmaları da körükledi.
Romanya'daki tepkiler, müzenin yeterince güvenlik önlemi almadığı yönündeki eleştirilerle daha da büyüdü. Ancak Drents Müzesi, güvenlik önlemlerinin tüm yasal gereksinimleri karşıladığını ve soygunun nasıl gerçekleştiğine dair herhangi bir kusur bulunmadığını belirtti. Soygunun ardındaki hırsızlar henüz yakalanmadı, ancak Hollanda polisinin soruşturması devam ediyor.
Bu soygun, sadece Romanya için değil, tüm dünya için büyük bir kültürel kayıp anlamına geliyor. Drents Müzesi ve Romanya Ulusal Tarih Müzesi yetkilileri, kaybolan eserlerin geri getirilmesi için uluslararası iş birliği çağrısında bulunuyor.
