Akademik başarısının sırrını kişisel kütüphanesi olarak belirten Prof. Dr. Celal Şengör, jeoloji alanında az bulunur eserlerle dolu kütüphanesini oğlu Asım Şengör’e bir törenle devretti.

KÜTÜPHANEMİ MÜZE HALİNE GETİRMEK ÇOK İSTEDİM

Prof. Dr. İlber Ortaylı, Fatih Altaylı ve birçok aile dostunun katıldığı imza töreninde konuşan Prof. Dr. Celal Şengör, “Benim bir ömür boyu topladığım ve çok büyük ölçüde jeolojiye dönük kütüphanemin, bunun 40-50 bin gibi kitap mevcudu olabilir pek çok belgede var. Etrafta gördüğünüz gibi bir müze haline de getirmek çok istedim. Çünkü emekli olmadan bazı lisansüstü ve doktora derslerimi burada veriyordum. Çocuklara hem orijinal kaynakları göstereyim hem duvarlardaki sergilenmiş malzemelere bakarak kültürlerini geliştirsin istiyordum. Fakat artık yaşlandım. Bu kütüphaneye yetişmem mümkün değil. Onun için Asım’ın da teklifiyle her şeyiyle, bütün haklarıyla, envanteriyle, kütüphanemi oğlum Asım’a devrediyorum. Asım, Biyolog onun şöyle bir avantajı olacak. Kütüphane belki başka bir istikamette gelişmeye devam edecek ve bir genel doğa bilimleri kütüphanesi halini alacak. Onun için büyük bir mutlulukla Asım’a devrediyorum.” dedi.

AKLIMDA KURUM HARİCİ KURUMSALLIK DİYE BİR KONSEPT VAR

Fatih Altaylı YouTube kanalında yayınlanan devir teslim töreninde konuşan Asım Şengör ise şunları ifade etti.

“Benim bakış açımda buranın özel bölümünün, başköşesinin en önemli misafir konuğu olarak babamın burada daha fazla yani etrafın organizasyonunda fazla enerji harcamadan kendisini bilime, felsefesine vererek keyifle bu işi götürmesi.

Neden devir teslim olsun istedim. Bu benim fikrimdi. Benim için en önemli olaylardan bir tanesi bilginin nesilden nesile transferi. Babamla bu töreni yapmasaydık olmayacak mıydı? Büyük bir ihtimal olacaktı ama bunun bir sembol haline gelmesini çok arzu ettim. Sebebi de şu, kütüphanenin bölümlerini ben onun kadar bilmiyorum haliyle onları bana anlatmadan devretseydi ve bir gün böyle boş bir şekilde ortada kalsaydım epey bilgi kaybı olacaktı. Bunun sorumluluğunu hem kendime anlatmak için hem de ilham kaynağı olur diye böyle bir tören yapmak istedim.

Bir de aklımda kurum harici kurumsallık diye bir konsept var. Bu da belli bir davranış patentini oluşturup bu bilgi transferi etrafında insanların nesilden nesile bir şey öyle sadece bir nesilde üretip, anlayıp tutmak değil de nesilden nesile aktarılabilmesinin ehemmiyetinin ortaya çıkması için bir kurum harici kurumsallık var. Bence her aile bunu hem aile hikayesini aktarmak için hemde profesyonellik olarak öğrendiklerini aktarmak için kullanabilir diye düşünüyorum.”

Editör: Feridun Özbek