Psikolog Sibel Kılıç, asrın felaketinin ardından bir yıl geçmesi nedeniyle vatandaşların yaşadığı travma sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu
Psikolog Sibel Kılı depremin vatandaşlar üzerinde yarattığı travma sürecine ilişkin bilgilendirmede bulundu.
Psikolog Sibel Kılıç açıklamasında şu ifadelere yer verdi ;
" Depremin ilk yılı, sadece fiziksel hasarları değil, aynı zamanda psikolojik etkileriyle de başa çıkmanın zorluklarını gösterir. Bireyler, yaşadıkları travmatik deneyimlerle mücadele ederken, bu süreçte geçmişte yaşadıkları benzer stres ve kayıpların da tekrar canlanması muhtemeldir.
Bireyler, depremin getirdiği travmayla başa çıkabilmek için çeşitli psikolojik stratejilere ihtiyaç duyar. Psikologlar, bu noktada terapi seansları, bireysel danışmanlık ve destek grupları gibi kaynakları önerirler. Bu yöntemler, duygusal iyileşme sürecine katkıda bulunabilir ve bireylerin duygusal yüklerini paylaşmalarına olanak tanır.
Deprem sonrasında toplumun genel sağlığını güçlendirmek ve dayanıklılığını artırmak amacıyla kamusal farkındalık önemlidir. Bilinçli eğitim programları ve krizle başa çıkma becerilerini geliştiren çalışmalar, bireylerin ve toplumun psikolojik direncini güçlendirebilir. Aynı zamanda, sosyal destek sistemlerinin kurulması, depremi yaşamış bireylere uzun vadeli yardım sağlama konusunda etkili olabilir.
Deprem sonrasındaki dönemde duygusal iyileşme, bireylerin yaşadıkları kayıpları kabullenmeleri ve geleceğe odaklanabilmeleri üzerinde odaklanır. Kişinin kendi gücünü fark etmesi ve toplumun bir parçası olarak yeniden bağlanması, bu süreçte önemli adımlardır. Ayrıca, acil durum müdahale ekipleri ve yardım kuruluşları, psikososyal destek hizmetleri sunarak bireylere daha etkin bir şekilde ulaşabilir ve yardımda bulunabilirler.
Sonuç olarak, depremin ilk yılında psikolojik iyileşme süreci karmaşık ve zaman alıcı bir süreçtir. Ancak, bireylere ve toplumlara sunulan destek, uzun vadeli dayanıklılığı artırabilir ve depremin yarattığı travmanın etkilerini hafifletebilir." dedi.