Cumhuriyet’in ilk yıllarında, 27 Aralık 1939 gecesi Erzincan’da yaşanan depremle başlayan ve günümüz İstanbul’una kadar uzanan destansı bir öykü Güzide Kotan’ın kaleminden Masumiyet’le hayat buldu.

Köklü bir geçmişi olan Bayrı Ailesi'nin yaşamının Erzincan’daki deprem felaketi sonrasında geri dönülemez şekilde değişmesiyle başlayan bu hikâye nesiller boyu sürüyor ve yalnızca bu ailenin değil çevrelerindeki herkesin de geçirdiği dönüşümü ayrıntılarıyla resmediyor.

Destek Yayınlarından çıkan bu romanı okurken değişen zamanın ve birbirinden farklı mekânların arasında eşsiz bir yolculuğa çıkacak, her şeye rağmen umudunuzu kaybetmemeniz gerektiğini bir kez daha göreceksiniz…

Kitabın tanıtım bülteninde bir kesit…

Rengigül Bayrı, annesini ve babasını kaybedince, henüz on bir yaşındayken kız kardeşi ile birlikte halasının yanına taşınır. Sultanahmet’teki konaklarında halası ve emektar Arap kalfaları ile birlikte mutlu bir hayat sürerler. Üniversiteyi kazandığı sene karşısına çıkan Harranlı bir aşiret ailesine mensup olan Cumali Yörükoğlu’nun hastalıklı, saplantılı ve karşılıksız aşkı nedeniyle hayatı cehenneme döner...

Varlıklı, güçlü ve acımasız biri olan bu genç adam yakınlarına zarar vermeye başlayınca doğrularından vazgeçerek onunla evlenir. Kimsenin anlam veremediği bu kararın mahcubiyeti altında kalır. Mağduriyetini ve masumiyetini dile getiremez.

Evliliğinin henüz ilk yıllarında Yörükoğlu ailesinin yakışıklı genç avukatları Selim Somaylar ile gizli bir aşk yaşamaya başlarlar. Bu çok tehlikeli yola girdikten sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Her yol ışıksız, her yol çıkışsızdır. Ancak ne kadar umutsuz da olsalar, çıkmaz yollardaki imkânsıza boyun eğmeyeceklerdir. Ve gün gelip de rüzgâr yön değiştirince, ezberler bozulur...

Editör: Feridun Özbek