Türkiye İş Bankası’nın, Cumhuriyetin 100. yıldönümü vesilesiyle düzenlediği “Atatürk Vizyonuyla Gelecek Yüzyıla Bakış” başlıklı uluslararası konferansında Prof. Dr. İlber Ortaylı Cumhuriyetin ilk yüzyılına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İlber Ortaylı: “Sağlıklı doğum politikası, eğitimin iyileştirilmesi, yetişmiş elemanı tutmak önemli”
Prof. Dr. İlber Ortaylı “Cumhuriyetin İlk Yüzyılı” başlıklı konuşmasında, Cumhuriyetin kurucularının askeri alanda çok yetkin olmakla birlikte 1. Dünya Savaşı öncesinde savaşa girmeye karşı olan ve Anadolu’ya geçen kadrolardan oluştuğunu; Türklerin batılılaşmasının savaş odaklı gerçekleştiğini ve bu yüzden savaşlarda başarı için ihtiyaç duyulan mühendislik, tıp, finans gibi alanlarda geliştiğini söyledi. Ortaylı, Cumhuriyet öncesinde de eğitim alanında önemli adımlar atıldığını, kadınların sosyal hayatta ve eğitimde yer almaya başladığını, kadın aydınların ortaya çıktığını ancak genel olarak kadın ve erkeklerin bir araya geldiği ortamların oluşmadığını anlattı.
Türk kurmaylarının hem dünya bilgisi hem dünya görüşüyle çok iyi yetişmiş olduğuna dikkat çeken Ortaylı, şöyle konuştu: “Bu bir meşruti monarşi dönemiydi. O dönemde cumhuriyetçiler var idiyse de bunu açıklamazdı. Yalnızca biri, daha İstiklal Savaşı’nda Ankara yolunda açıkladı. Mustafa Kemal Atatürk, daha kongreler döneminde Ankara’dan davet aldığında oradaki ışığı gördü ve ‘şekl-i idaremiz Cumhuriyet’ olacak diye Mazhar Müfit Bey’e söyledi. Bu fikri yapı da imparatorluğun eğitiminden geliyordu. İmparatorluğun dış dünyaya açıldığı ölçüde bu fikirler oluşuyordu ve bu fikri yapının içinde şark ve garp bir arada bulunuyordu. Bizim Çanakkale’de, Balkan’da, İstiklal Savaşı’nda kaybettiğimiz sayısız yedek subaylar bu iki dünyanın da efendisiydiler. Garbı da şarkı da biliyorlardı. Bunu biz 100 sene sonra daha yeni yeni yerine koymaya başladık.”
Cumhuriyetin bu miras üzerine kurulduğunu ancak önceki dönemden demokrasiye olan eğilimiyle ayrıştığını söyleyen Ortaylı, “Türkiye kanuni olmaya çalışıyor. İttihatçılar gibi değil. Bir demokratik itilim var. Türkiye meşruiyet esaslarına uymak zorundadır, herkesin kendine göre iş yaptığı bir memleket olamaz. Bu kanuni yapı esastır. Darbeler olsa da darbeciler gelip 1,5 sene sonra gider” diye konuştu.
Cumhuriyetin tıp, mühendislik, askeriye alanlarında başarılı olduğunu ancak yetişmiş insan kaynağını koruma, entelektüel sınıflara hürmet etme konusunda ve kültürel alanda eksik kaldığını ifade eden Ortaylı, önümüzdeki dönemde yapılması gerekenlere ilişkin olarak da şunları söyledi: “İlk olarak sağlıklı bir doğum politikası sürdürülmesi gerekir. İkincisi, eğitimin kesin surette iyileştirilmesi, eğitime ayrılan bütçe ve imkânların artırılması ve bunun fırsat eşitliğini sağlayacak şekilde gerçekleştirilmesine ihtiyaç var. Üçüncüsü, bazılarının demilitarizasyon kafası yanlıştır. Askeri eğitimi budayamazsınız. Maalesef bulunduğumuz yer buna müsait değildir. Son olarak sanayileşmede eleman yetiştirilmesi ve yetişmiş elemanı tutmamız mühimdir.”