Baksı Müzesi, Vuslat Doğan Sabancı’nın “Emanet” sergisiyle müze bünyesindeki ilk kişisel sergisini açtı. Vuslat Doğan Sabancı, anneannesinden duyduğu “Ayağına Diken Batan Serçe” masalını sergisine yansıttı.
Vuslat Vakfı Kurucusu Vuslat Doğan Sabancı, on beş yılı aşkın sanat çalışmaları aracılığı ile edindiği deneyimininin sonucu olan ilk kişisel sergisi “Sessizlik” 'i 2022 yılında Londra'daki Pi Artworks Galerisi'nde Chus Martinez'in küratörlüğünde gerçekleştirdi.
Sanatçı, Chus Martinez küratörlüğündeki ikinci sergisine de "Emanet" ismini koymasının sebebinin anneannesinin anlattığı masallardaki Emanet’in etkisini yeniden canlandırmak olduğunu söyledi.
Sanatçı, günümüzde git gide öngörülmesi zorlaşan, geçici ve birbirine bağımlı hale gelen dünya koşullarında; bireylerin kendileri, birbirleri ve doğayla kurdukları bağları incelemekte ve biçimleri aracılığıyla görünen ve görünmeyen, organik ve inorganik, kişisel ve toplumsal arasındaki dinamikleri keşfetmektedir.
Sergi, dört ay boyunca ziyarete açık olacak
Serginin konusundan kısa bir kesit
Emanet, sanatçının kendi köklerine geri döndüğü topraklardaki bu yeni kişisel sergisi için hazırladığı eserler çevresinde kavramı irdeliyor ve kavramın günümüze getirdikleri üzerine odaklanıyor.
Heykel ve desen çalışmaları etrafında şekillenen serginin temel konusu tek başına “form” olgusu değil, daha çok bir malzemenin ve belirli formların ilettiği “dinamik güçler.”
Çalışmalarında her zaman farklı enerjileri harekete geçiren sanatçı, bu sergi aracılığıyla eserler ve mekan; eserler ve insanlar; eserler ve onları etkileyen anlatılar arasında bir akış, bir ilişki ve bir bağ yaratmayı amaçlıyor.
Vuslat’ın bu sergisi onun çalışma disiplininin ve düşünce akışının en güzel örneği olarak görülebilir. Eserler kaynağını ilk aşamada müzenin yer aldığı bölgeden alıyor.
Müzenin konumu, doğal özellikleriyle -topografyası, ırmağı, bitkileri, tarihin izleri ve gelenekleri- sanatçının zihnine girerek eserlerine yön veriyor. Sergi mekanının merkezinde konumlanan eser,
Bu bağlamda; müzedeki çalışma ortamı, kişiyi eski hikaye anlatımını yansıtmaya ve yeni hikayeleri harekete geçirmeye yönlendiriyor.
Emanet kavramını kullanan “Ayağına Diken Batan Serçe” masalı, Vuslat'ın geçmişimizin çeşitliliği üzerine düşünecek bir zemin bulması için dayanak noktası olmuştur.
Batılı sömürgeci düşünce yapısı, bizi yani insanlığı, doğrusal düzende sıralı bir şekilde oluşan tek bir geçmişin, tek bir bugünün ve tek bir geleceğin olduğu fantezisine bağlı kalmaya itmiştir.
Ancak Doğu dünyasında kesin olarak biliyoruz ki, sadece şimdiki zaman çeşitli değildir, geçmiş de birden fazla kez farklı şekillerde yazılabilir. Nerede olduğumuzu ve kim olduğumuzu bildiren farklı geçmişler, her bir dünyanın ihtiyaçlarına daha ilgili ve daha duyarlı bir yaklaşım yaratmak için gereken gücü ve motivasyonu aldığımız doğal bir kaynak olarak görülmelidir.