Tiyatro yazarı ve eğitmeni Ayşe Şahinboy Doğan, Bekir Develi YouTube kanalında Merve Safa Erbaş Likoğlu’nun sorularını cevapladı. Doğan, “Türk tiyatrosunda bizim kanayan en büyük yaramız yerli metin…” dedi.

Ayşe Şahinboy Doğan, “Kültür sanat Türkiye’de eğlence sektörü ile hep eşdeğer tutulduğu için bir toplumun entelektüel ve gelişmiş seviyesini artıran bir kademe olarak görülmüyor. Daha çok eğlence olarak görüldüğü için bir şey olduğunda ilk kültür sanat kenara itiliyor. Mesela gazetelerde iktisada girildiğinde ilk önce kültür sanat atılır. Herhangi bir şeye zam yapılacaksa önce eğlence sektörünün KDV oranı yükseltilir, kültür sanata zam yapılır. Yani kültür sanat gemiden ilk atılacak, ilk dışlanacak alan o yüzden bizim sıkıntımız var. Tiyatro’da da, sinemada son 5 yıldır biraz daha derlenip toparlandık. Tiyatro’da hala o kıvama gelemedik. Çünkü bizde kültür endüstrisi yok.” dedi.

ÇAĞRI FİLMİNDEN BAŞKA FİLMLER YAPMAMIZ GEREKİYOR

Doğan, “Sanat çok kuvvetli bir tebliğ aracıdır. Ve biz bir şey anlatmak istiyorsak özellikle de inancımız ile ilgili meseleyse 1976’da Mustafa Akkad’ın yaptığı Çağrı filminden başka filmler yapmamız gerektiği için tabii ki bir vaiz kültür sanat konuşacak.

Kültürden bir toplum ne kadar uzaklaşıyorsa sinema, tiyatro izlemiyorsa, opera dinlemiyorsa, konsere gitmiyorsa orada sıkıntı vardır.”

MUHAFAZAKÂR CAMİADA SANAT AHLAKSIZLIKLA EŞİT TUTULMUŞ

Ayşe Şahinboy Doğan, “90’da biz kimlik kaybettik. Araf’ta kaldık.  Biz daha yeni yeni kim olduğumuza dair bir şeyleri belirleyip üzerine kültür sanat anlamında bir şeyler koymaya başladık. Şurada 5 seneden filan bahsedebiliriz. Öncesinde hep bir deneme yanılma bir arayış. Muhafazakâr camiada sanat ahlaksızlıkla eşit tutulmuş. Yani tabii ki bunda haklılık payları var. Eleştirmişler ama aksiyon anlamında bir şeyler yapmamışlar. Bizde tam işte ortadayız. Hem eleştiriyor hem de aksiyon alıyoruz. Sistem kurmak için gayret sarf ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Editör: Feridun Özbek