Cins Dergisi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Kılıçarslan “ABD’de dergi çıkmıyor çünkü medyaları A’dan Z’ye kadar özgür değil. Batı medyasında içeriğin nasıl üretildiğini biliyoruz. İsrail’i eleştirmenin suç olduğu bir dünya sistemi var.” dedi.

Esenler Belediyesi tarafından Ali Kuşçu Kültür Sanat Sezonu’nda edebiyatseverlerle buluşan “Dergi Sohbetleri”, Cins Dergisi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Kılıçarslan ve dergi editörü Yusuf Genç’i ağırladı. Kılıçarslan, yazarlıkta başarının yolunun samimiyetten geçtiğini kaydederek “Samimi değilseniz sizin yazdığınız hiçbir şey saygıdeğer değildir” dedi.

Dünya Dergiler Birliği Başkanı Metin Uçar’ın moderatörlüğünde, Dr. Kadir Topbaş Kültür Sanat Merkezi’nde gerçekleşen programda dergiciliğe dair önemli başlıklar ele alındı. Kılıçarslan ve Genç programda Cins Dergisi’nde yürüttükleri dergicilik faaliyetlerine değinerek gençlerin sorularını yanıtladı.

DERDİMİZİ NE İSE DERGİMİZE ONU TAŞIDIK

Sözlerine Filistin’de yaşanan zulmü değinerek başlayan yazar İsmail Kılıçarslan, “Dergimizin son sayısında kapağımızda Ebu Ubeyde’yi kullandık. Bunun birkaç sebebi var. Ebu Ubeyde’nin kendisi gördü mü bilmiyorum ama onun arkadaşları son sayıyı gördüler. Yani Hamas’ın siyasi bürosunda bir aydır Ebu Ubeyde ile röportaj yapmaya çalışıyoruz. 100. sayımıza geliyoruz. Bizim derdimiz ne ise Cins Dergisi okuyanların derdi ne ise onu sayfalarımıza taşıdık. Bizim derdimiz ne ise onu dergiye taşıma meselesi bütün yazarlık meselesini ve dergicilik meselesini izah eden bir şey. Bu işlerle iştigal eden genç arkadaşlar olduğunuz için işinize yarayan birkaç şey söylemek isterim. İnsanın çekmediği derdin artistliğini yapmasından daha kötü bir şey yoktur. Bir şey seni ne kadar alakadar ediyorsa, yazdığın şey de seni o kadar alakadar eder. Bu dünyaya nasıl bakıyorsanız kendi dertlerinizi nasıl tanımlıyorsanız yazdığınız şey de bundan ibaret olur. Öteki türlüsü de hemen hemen hiç kimsenin beğenmeyeceği, anlamayacağı birtakım zırvalıklardan ibaret olur” ifadelerini kullandı.

GÖREVİMİZİ TAMAMLAMIŞ OLDUK

Yazmaya henüz başlayanlara tavsiyelerde bulunan Kılıçarslan, “Bu yaşlarda yazıp çizen varsa aranızda biz bu yaşlarda yazıp çizenlerin sadece samimiyetlerine bakarız. Dil bilgisine ve bize ne anlattığına değil, samimiyetine bakarız. İnsan sadece samimiyetle yazar olabilir. Yazarlığınızı başarılı kılmak için çok yöntem vardır ama ilk ve en önemlisi samimiyet köprüsüdür. Samimi değilseniz sizin yazdığınız hiçbir şey saygıdeğer değildir. Wattpad’te daha çok okunsun diye roman yazarsanız onun değersiz olduğunu okuyan anlar. Dolayısıyla bana bir şey anlatacaksan sadece kendin olarak anlat. Biz kapağımıza Ebu Ubeyde’yi artistik dursun diye koymadık. Onu bilinçli ve samimi olarak destekliyoruz. Hiç kimsenin dikkatini çekmese de bizim açımızdan görev tamamlanmış oldu” şeklinde konuştu.

BATI MEDYASI ÖZGÜR DEĞİL

Cüneyt Özdemir’in SUPPİ macerası kısa sürdü. SUPPİ, GAİN’e entegre oldu. Cüneyt Özdemir’in SUPPİ macerası kısa sürdü. SUPPİ, GAİN’e entegre oldu.

Dergi editörü Yusuf Genç ise Ebu Ubeyde’yi kapağının çopk beğenildiğini söyleyerek pek çok kişinin kendisini tebrik ettiğini söyledi. Genç, “50-60 kişi dergi vesilesiyle cesaretimiz için bizi tebrik etti. Bu cesaret meselesini sürekli duyunca “Ne yaptık ki?” diye düşünmeye başladık. Çünkü dergi çıkarmanın bir amacı da buydu. Dünyada her şey ters yüz edilmiş bir halde. Bütün başlıklarda Batı baskısı var. Medyada da durum böyle siyasette de.  İbn-i Sina çok önemli birisidir. Peki neden önemlidir? Çünkü İbn-i Sina’yı Batı da önemser. İmam Gazali örneğin Batı için çok önemli değildir. ABD’de dergi çıkmıyor çünkü medyaları A’dan Z’ye kadar özgür değil. Batı medyasında içeriğin nasıl üretildiğini biliyoruz. İsrail’i eleştirmenin suç olduğu bir dünya sistemi var. Fransızları eleştirebilirsin, Napolyon’u yerden yere vurabilirsin ama İsrail’i eleştiremezsin. O yüzden bence Batı’da dergicilik yok. Çünkü özgür bir medya yok” diye konuştu.

Kaynak: WOLA