Tarihçi Yazar Nermin Taylan Erkutlu müzeden camiye dönüştürülen Ayasofya-i Kebir Camiinin üst katlarının tekrar turistik bir mekân olarak ziyarete açılmasını “rezalet” olarak niteledi.

Nermin Taylan Erkutlu Ayasofya-i Kebir Camiinin son günlerde çok fazla gündemde oluşu ile ilgili düşüncelerini wolagada.com sitemizden Pınar Özbek’e anlattı.

AYASOFYA, OSMANLI’NIN ULU MABEDİYDİ

Ayasofya Camiinin üst kısımlarının sadece turistlere, tepkiler sonrasında da Türk vatandaşlarına ziyarete açılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ayasofya’nın üst katının ziyarete açılması yani turistik bir mekân olarak görülmesi bana göre tam bir rezalettir. Çünkü Ayasofya açıldı diye biz zaten hepimiz sevindik. Ayasofya’nın üst ya da alt katı fark etmez tarihi geçmişine baktığımız zamanda Ayasofya üst kat, alt kat diye hiçbir zaman ayrılmamıştır. İlk dönemlerdeki yapısı zaten ibadethaneydi. Daha sonrasında da Fatih Sultan Mehmet’in fethetmesiyle birlikte yine ibadethane olarak varlığına devam etti. Ancak Fatih Sultan Mehmet orayı hem gücünün sembolü hem de İslam dünyası çatısı altındaki bütün başka inançların yok olduğuna dair mesaj verircesine camiye çevirdi.

Yani Ayasofya İstanbul’un en büyük cami değildi Osmanlı’nın ulu mabediydi. Ondan dolayı alt kat, üst kat fark etmeksizin camiye çevrildi. Camiye tekabül etti ve Ayasofya Camiidir. Bundan dolayıdır ki üst katının ziyarete açılması, alt katının ibadete açılması gibi bir şey söz konusu değil. Üst katının şu anda bulunmuş olduğu durum bana göre Fatih’in emanetine ihanettir.

Ayasofya Ziyaretci GirisiHİÇ KİMSENİN AYASOFYA’YI KENDİ İDEOLOJİSİNE GÖRE ŞEKİLLENDİRMEYE HAKKI YOKTUR.

Ayasofya'nın ibadete sadece alt katı açıldı. Şimdi de üst katları yerli ve yabancı turistlere ziyarete ücretli açıldı. Peki şimdi biz Ayasofya'yı bir müze olarak mı cami olarak mı göreceğiz?

Ayasofya benim nazarımda tarihi süreci içerisinde fatihin emanetidir. Benim nazarımda camiidir. Yani daha önceki yıllarda müze olduğu dönemlerde de Ayasofya’yı bir mabet olarak gördüğümden dolayı hiçbir zaman ayakkabı ile girmedim. Bir çorabımı feda ettim. Ve her zaman Ayasofya’yı ayakkabılarımı çıkararak gezdim.

Ayasofya’nın üst ya da alt katı yine fark etmez Ayasofya Fatih’in emaneti olarak bir camii niteliği taşıdığından dolayı hiç kimsenin onu kendi ideolojisine göre şekillendirmeye hakkı yoktur. Ayasofya, Kültür ve Turizm Bakanlığından çıkartıldı. Diyanet İşleri Başkanlığına bağlandı denildi. Ancak bugün Kültür ve Turizm Bakanlığı üzerinde tasarrufta bulunabiliyor. Bu başka tarafın işi Ayasofya’nın cami olması, müze olması birilerinin kendi adlandırması ile değil Ayasofya’nın tarihten bize gelen bir süreç ve yazılı evraklarla nettir. Ayasofya bir camidir. Fatih Sultan Mehmet’in kendi vakfiyesinde yer aldığı gibi. Yani Fatih oraya cami diyor bende cami demeye devam edeceğim. Ayasofya Hunkar Kasri

AYASOFYA DÜNYA MİRASI DEĞİL, FATİH SULTAN MEHMET’İN DÜNYA VİZYONUNUN DÜNYAYA HAYKIRDIĞI YERDİR.

Eskiden Ayasofya içerisinde bulunan küçük bir alanda namaz kılınıyordu. Sonra geçtiğimiz yıllarda alt kat düzenlendi ve müzeden camiye çevrildi. Ve Ayasofya özgürleşti diye sevindik. Şimdi de üst kat müze olarak açıldı. Peki Ayasofya şimdi özgürleşmiş mi oluyor? Özgürleşmiş olarak mı görmeliyiz, göreceğiz?

Eskiden Ayasofya’nın içerinde namaz kılınan küçük alan Topkapı Sarayından padişahların Cuma selamlığına veya bayram namazına giderken Ayasofya’ya girdiği yerlerdi. Padişahlar ön taraftan çok nadir girerlerdi. Arka tarafta yani Topkapı Sarayından çıkışından bulunan kısımda padişahlar oraya girer ve hünkâr mahfiline geçerdi. O yüzden orası çok kutsaldır. 20 yıl önce Ayasofya müzeyken ve pek çok dönemde Ayasofya’nın içerisindeki yan tarafta biz namaz kılıyorduk. Bugün o padişahların girdiği kapıda kapatıldı. Biz öğrencilerimize orayı anlatırken şimdi tarihin sadece Ayasofya kısmını değil Ayasofya’nın içerisindeki bazı bölümlerin özelliklerini de kaldırdılar. Bundan dolayı Ayasofya’nın içerisinde yanında sağında solunda istedikleri gibi herhangi bir mimari şekilde tasarruf etmeleri söz konusu olmadığı gibi bazı bölgeleri iptal etmeleri söz konusu değildir.

Ayasofya ile ilgili bugün herkes bir şey konuşuyor. Orası dünya mirasıymış vs. gibi konuşuluyor. Fakat dünya mirası ülkemizin genelinde her yerde vardır. Çok dünya mirası görmek istiyorlarsa oraya gitsinler. Yine Sultanahmet’te At Meydanında açılan Ayasofya Müzesine gitsinler. Ayasofya’nın nasıl bir dünya mirası olduğunu görsünler. Ayasofya dünya mirası değil, Fatih’in emanetidir. İstanbul’un Fethi’nin sembolüdür. Fatih Sultan Mehmet’in dünya vizyonunun dünyaya haykırdığı yerdir. Türk’ün gücünün en bedihi örneğidir. Ondan dolayıdır ki Ayasofya camiidir. Ayasofya’yı kim ki camiden çıkarıp başka bir işle iştigal etmesini sağlarsa Fatih Sultan Mehmet’in vakfiyesindeki bedduayı kendi üzerine çekmektedir.

Kaynak: WOLA