Yazar Tarık Tufan’ın aynı isimli kitabından uyarlanan Şanzelize Düğün Salonu dizisinin çekimlerinde sona gelindi.

TRT Dijital’de yayınlanacak 8 bölümlük dizinin yönetmenliğini Osman Nail Doğan yapıyor. Başrolünde Ezgi Eyüboğlu yer aldığı Harmony Film imzalı dizide Halil Babür, Erdem Şenocak, Evliya Aykan, Sedat Kalkavan, Erdem Akakçe, Gözde Mutluer, Musa Bekici, Metin Coşkun ve Begüm Akkaya rol alıyor.

Tarık Tufan sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Sizinle sevinçli bir haber paylaşmak istiyorum. “Şanzelize Düğün Salonu’ romanım çok yakın bir zamanda sekiz bölüm dizi olarak izleyicisinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Şanzelize’nin kahramanlarının anlatılmayan hikâyelerini de hep beraber dizide izleyeceğiz. Senaryosunu üstlendiğim dizinin yönetmen koltuğunda sevgili Osman Doğan oturuyor. Osman Doğan’a, Alper Kasapoğlu’na ve tüm ekibe çıkardıkları bu olağanüstü iş için teşekkürü borç bilirim. Yayın platfotmu ve zamanı için beklemede kalın.” dedi.

Kitabın tanıtım bülteninde bir kesit…

Tarık Tufan bir arafta, bir tereddüt anında, büyük bir aşk hikâyesi anlatıyor.

Aşkta savrulan bir adamı, şeyh babasının vefatından sonra üç dervişin ziyaret etmesiyle başlar hikâye… Ardından, kaçırılmış bir gelin, parayla sohbet satın alan yaşlı bir adam, sıra dışı bir iş teklifi ve derin bir aşk uğruna feda edilenler katılır bu tuhaf karnavala.

“Şeyh babamın vefatından hemen sonra, yeni şeyhin kim olacağını görebilmek için rüyayı bekleyen dervişler, rüyalarında aynı gece, aynı kişiyi görüp vaziyetin mahiyetini anlayabilmek için sabahın erken saatlerinde kapımı çaldıklarında, gece boyunca vücudumun her zerresine sirayet etmiş şarabın etkisinden henüz kurtulamamıştım.”

Tarık Tufan’dan “hayat bu, her şey olur” diyen bir roman!

Şanzelize Düğün Salonu’nun “isimsiz” kahramanı bir aşk için evinden çıkıp savrulmaya başlayınca, kendisini daha önce hiç yaşamadığı türden şaşırtıcı ve bir o kadar da tuhaf olayların içinde buluyor.

Tarık Tufan sevilen üslubu, hakiki hayreti ve “acayip” kurgusuyla bizi ilgi çekici bir yolculuğa çıkarıyor. Kahramanın oradan oraya savrulmasıyla gelişen bu yolculuk bir yanıyla da insanın içine doğru uzanan bir arayış. “Aşk bize kefil oluyor bir yerde. Kalan borcumuzu temizliyor. Borç dediğim, hayata olan borcumuz; iyi insanlara, deftere yazan bakkallara, az isteyince de çok veren lokantacılara, yaptığı yemekten bir kap da sana getiren komşu kadınlara olan borcumuz. Kalan son canımızı kendi elimizle almamıza mâni oluyor. Tesellimiz oluyor. İyi tarafından bakalım. İnsanları masum olduğumuza inandırabiliriz. Ya da insanları boş verin; Allah’ı inandırırız. Âşık adamın kötülüğü de aşkı kadar aşikâr olur. Ne varsa yüzümüzde var. Başka da bir şey yok. Bu!”

Editör: Feridun Özbek